“Müziğin Tüketici Üzerindeki Etkileri Nelerdir?” yazısının devamıdır;

Reklam müziği türleri nelerdir?

Mesajın etkisini artırmak ya da markanın ismini veya sloganını bilinçaltına  yerleştirmek amacıyla reklama entegre edilen müziğe, reklam müziği deniyor. Reklam müziklerinin farklı türleri bulunmakta.

Bunları temel olarak 4 kategoride toplamak gerekirse;

• Jingle (cıngıl (kaynak:tdk)): Televizyon, radyo veya sesli herhangi bir mecradaki reklam içerisinde geçerken duyduğunuz reklamın sloganı. Örneğin; “Turkcell’le bağlan hayata” Turkcell’in jingle’ıdır.

• Marka Sinyal Müziği: Duyulduğu anda belirli bir markayı kişiye hatırlatan sinyal melodisi. Örneğin; Nokia melodisi, Intel reklam sinyal müziği, Samsung reklamları sonundaki 3 nota…

• Reklam Şarkısı: Şarkının içeriği bir ürün veya marka ise bu reklam şarkısı oluyor. Örneğin; Bellona (iyi ki ona rastladım), Cornetto (Aşkımla erir misin?)

• —Fon Müziği: Reklam sırasında arka planda çalan şarkı. Örneğin: Adidas originals reklamında arka planda çalan, Madcon – Beggin…

Özetle Jingle nedir?

Tekerleme, küçük şiir mi? Yoksa kısa, akılda kalıcı şarkı mı? Veya marka ve ürünün insanların kafasında yer etmesini sağlayan yegane araç mı?

Cevap HEPSİ!

Reklamın beğenilme kriterleri

2007 yılında Almanya Saarlandes Üniversitesinde yapılan bir araştırma reklamın beğenilme kriterlerini net bir şekilde gözler önüne seriyor.

Sonuçlar ise Müziğin beğenilmede en önemli kriter olduğunu gösteriyor.

Sırasıyla Görüntü , Kalite , Kurgu , İçerik ve Oynayanlar takip ediyor. Kısaca bir reklam çekerken veya hazırlarken en hassas olunması gereken yerin sesler ve reklam müziği olduğunu görüyoruz. Bunu hesaba katarak jıngle’ın tasarımı sırasında iyi bir besteci ile çalışmak ilerisi için etkili olacaktır.

Reklam için görsel müzik yazmak nasıl olabilir?

Reklam müziği hakkında besteciye düşen çok önemli olan bir konu daha var;

Görsel müzik yazmak.

Görsel müzik yazmak öncelikle müziği iyi kurgulamaktan geçer. Besteci müziği kurguladığında dinleyici reklamı ve hatta sözü geçen ürün/hizmeti gözünde canlandırabilmelidir.

Ayrıca yine iyi bir reklam müziği için yaratılan müzik, dinleyicinin duygularını harekete geçirmeli, zihninde sanal resimler yaratmalıdır.

Son olarak kısa, anlaşılması kolay, fark edilebilir ve akılda kalıcı olmalıdır.

Formülize etmeye çalışırsak;

BAŞARILI REKLAM MÜZİĞİ = Doğru müzik + Doğru beste&besteci  diyebiliriz.

Bir Jingle Yaratıcısından Tavsiyeler:

Konumuz reklam müziği olunca, işin uzmanlarından birisi olan Zil-Zurna’nın ortaklarından, akılda kalıcı 11880 reklamlarının yaratıcısı Özgür Salur ile bir sohbet gerçekleştirme fırsatım oldu.  Özgür ve işleri hakkında detaylı bilgiye zil-zurna.com’dan ulaşabilirsiniz.

Özgür’e önce iyi bir jingle nasıl olmalı diye sorduk. Kısa ve öz 4 cevabı oldu;

• Özgün,basit ve kısa melodi olmalı
• İsme odaklanmalı: Ürünün muadillerini bile jingle’ı yapılmış ürünün adıyla çağırabilir [ör: 11880]
• Sloganı müzikleştirmeli (Müzikal Kimlik kazandırmak):  Bir jingle’ı hatırlamak bir sloganı hatırlamaktan daha kolaydır. [THY Globally Yours, Too yo toyota]
• Akla başka bir melodiyi/markayı getirmemeli.

Özgür iyi bir jingle’a ek olarak çok önemli bir formül paylaştı bizimle; bu yazıdaki 2. Formulümüz bu:

“Ne kadar fazla yayın = o kadar akılda kalıcı marka”

Dolayısıyla frekans’ın burada da önemini unutmamalıyız. Ne kadar güzel spotunuz ve jıngle’ınız olursa olsun, yeterince iyi yayınlayamazsanız çöpe gidebilir.

Özgür’e ayrıca müşteri tarafına dikkat etmeleri için ne tavsiye edersin diye sorduk.

Cevabını yine net 4 maddede özetlersek ;

Tam olarak ne istediğinizi anlatabildiğinize emin olun

Doğru müzisyenle çalıştığınızdan eminseniz özgürlük tanıyın.

Reklam müziğinden bütün olumsuzlukların önüne çıkıp mucize yaratmasını beklemeyin (yayınlanma sıklığı / kopyadaki bazı sorunlar gibi)

Müziğin ön planda olduğu bir reklam filminde kurgunuzu da müzik odaklı yapın. Gerisi müzisyenin sorumluluğunda.

Popüler Şarkı kullanmak

Dinleyicinin daha önceden bildiği şarkıyı reklamda duyması, ürünün ya da markanın kişiliği hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar. Bu da günümüzde kendi fikrimi sorarsanız kolaya kaçmaya çalışan reklam profesyonellerinin tercih ettiği bir yöntem olabiliyor. Tabii ki dinleyicilerin aşina olacağı eserlerde dikkat ve algı üst düzeydedir. Ancak özellikle popüler müzikleri jingle olarak değerlendirmenin iyi ve kötu taraflarını kısa ve uzun vade olarak 2’ye ayırırsak;

Kısa vade’de

Daha az medya desteği ile şarkının bilinirliğinden faydalanacaktır

Dolayısıyla kopyayı kısa sürede iyi yerlere getirebilecektir

Uzun vade’de ise

Şarkı unutuldukça reklamın etkisi azalacak/geçecektir.

Örnek olarak Nil Karaibrahimgil’in bestelerini hatırlarsak;

Ben özgürüm nam-ı değer Hazırkart şarkısı şuanda bilinirliği taban yapmış ve hatırlanmazken yine Nil tarafından bestelenmiş Orkid’in iyi ki doğdum, Cornetto’nun Aşkımla erir misin? ,  Bellona’nın İyi ki ona rastladım hala hatırlanan jingle’ları olduğunu örnek verebiliriz.

Dolayısıyla popüler şarkı tercih etmek risk almak demek. Kısa vadeli bir plan düşünülmüyorsa kesinlikle yeni ve özgün bir beste yapılması yararlı olacaktır.

Başarılı Örnekler

Geçmişten hatırladığımız zihnimize kazınan jingle’larıyla nostaljik reklamlara ve MediaCat Ocak 2011 sayısında Ipsos KMG ile birlikte geçen yılın en çok beğenilen ve hatırlanan reklam videolardan seçtiklerimize aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Nostaljik jingle’lar;

Güncel akılda kalıcı jingle’lar;

Hazırlayan: Cihan Tuna