Geride bıraktığımız 2014 yılına dijital medya gözüyle dönüp baktığımızda dakikada 600.000 kullanıcının giriş yaptığı Facebook, 67.000 fotoğrafın yüklendiği Instagram, 433.000 içeriğin üretildiği Twitter gibi platformların dominasyonlarının artarak devam ettiğini görüyoruz.¹ 2015’te de Facebook’un liderliğinde sosyal ağların kullanımının artarak devam edeceğini tahmin etmek zor değil ancak bu platformlara yatırım yapan markalar açısından bakıldığında asıl önemli olan içerik ve hedef kitle açısından hangi platformların öne çıkacağını öngörmek.

Videoda Rekabet Kızışıyor

Dakikada 306 saatlik içerik yüklenen YouTube halen Google’ın ardından en çok kullanılan arama motoru olma özelliğini koruyor.² Özellikle marka yatırımlarıyla büyüyen reklam içerikleri, bir anda yayılan viral içerikler ve fenomen haline gelen içerik kanallarıyla birlikte milyonlarca izlenme kaydedilen YouTube’un tahtı şu sıralarda Facebook’tan ardı ardına gelen hamleler ile sallanmaya başlamış durumda. Otomatik başlayan videolarıyla dikkatleri bu içeriklere çekmeyi başaran Facebook, sayfaların altındaki videolar bölümünde yaptığı güncellemeler ile de YouTube benzeri bir alan yaratılmasına izin veriyor. Samsung Mobile Facebook sayfası öne çıkardığı videolar ve listeleriyle örnek alınabilecek sayfaların başında geliyor. YouTube’un içerik arama ve video içerisinden link vermeyi sağlayan annotations özellikleri hala ayırt edici olsa da Facebook’un bu alana yatırım yapmayı devam etmesi halinde kullanıcıların hangi platformu tercih edeceği büyük önem taşıyacak.

#InstaGood, #InstaMood

Facebook kendi içerisinde video alanını geliştirmeye devam ederken Instagram ile de fotoğraf dünyasında ciddi bir dominasyon elde etmiş durumda. Aralık ayında global kullanıcı sayısı 300 milyona ulaşarak Twitter’ı geride bırakan platform, organik büyümesiyle dikkat çekiyor.³ Türkiye’de henüz bir reklam modeli olmayan platform, bu özelliği nedeniyle markaları iyi içerik üretmeye zorlayarak kaliteli bir rekabet ortamı yaratıyor.Organik etkileşim anlamında çok yüksek oranlara sahip Instagram’ın ⁴ içerisinde link barındıramama gibi handikapları bulunsa da Mercedes-Benz’in GLA için gerçekleştirdiği çoklu hesap kurgusuna benzer işler özellikle bilinirlik anlamında markalara büyük katkı sağlıyor.

Gençler Anı Yaşıyor

2014’ün son çeyreğinde sık duyduğumuz haberlerin başında Facebook’un genç nüfusunu kaybettiği yer alıyordu. Bu haberler kullanıcı sayılarına pek yansımasa da Snapchat’in bu alanda rol çaldığını söylemek yanlış olmaz. Başlarda birkaç saniye içerisinde kaybolan fotoğrafların paylaşıldığı “ilginç” bir platform olarak görülen snapchat şimdilerde gençler arasında eğlenceli bir watsapp alternatifi olarak sahiplenilmiş durumda. Özellikle etkinlikler hakkında üretilen içerikleri bir arada toplayan “Our Story” (Live) özelliği ve yakın zamanda duyurduğu içerik sayfalarının yer aldığı “Discover” markaların dikkatini üzerine çeken Snapchat’in ortadan kaybolan içerikleri ile nasıl fırsatlar yaratacağını takip etmek için blog kısmına göz atabilirsiniz.

Özgürlüklerin Platformu

Anlık içeriklere odaklanan tek platfrom Snapchat değil tabii. Bir de her felaketin, sevincin, kızgınlığın ardından içimizi döktüğümüz, en güncel haberleri aldığımız ve paylaştığımız Twitter var. Diğer platformların aksine kısa süre içerisinde trendlerin değiştiği, eğlenceli fenomenlerden siyasetçilere kadar her alanda kullanıcı kitlesine ve konuşmaya ev sahipliğini yapan Twitter kesinlikle gözardı edilmemesi gereken bir platform. Son dönemde 140 karakterden fazlasını sunmak için çalışmalarını hızlandıran platform, bir yandan Vine, bir yandan da kendi video özelliği ile rekabete dahil olmaya çalışırken, bir yandan da farklı zenginleştirilmiş içerik seçenekleriyle markaların ilgisini çekmeye çalışıyor. Özellikle trend yaratmak ve sahiplenmek isteyen markaların çeşitli kurgular ile aktif rol aldığı platform 2015’te de iyi bir alternatif olarak kalmaya devam edecek gibi duruyor. Lokalize görselleriyle Türkçe iletişime başlayan Oreo ve emojileri kullanarak kısa hikayeler yaratan Danny’s gibi örnekler yakından takip edilmeli.

Nişlerin Dünyası

Her ne kadar Facebook sosyal ağ dünyasına liderlik etmeye çalışsa da bazı alanlarda niş platformlarla başa çıkmakta zorlanıyor. Instagram’ın fotoğraf alanındaki yükselişini kendi platformu olduğu için bir strateji olarak kabul edersek geriye üç önemli örnek kalıyor: LinkedIn, Foursquare ve Spotify. LinkedIn iş dünyasını bir birine bağlayan yapısı ve yavaş yavaş büyüyen içerik altyapısı Pulse sayesinde bu alanda Facebook’a oyun alanı bırakmıyor diyebiliriz. Aynı şekilde Facebook Places olarak bildiğimiz yer bildirimi özelliği de Foursquare kadar sahiplenilmedi. Swarm’a geçişin ardından check-in meraklıları ile mekan avcılarını ayrı platformlarda toplamayı hedefleyen Foursquare bu şekilde hangi alana yatırım yapacağına daha kolay karar verebilecek gibi. Son olarak 2011 sonunda getirdiği önemli güncellemeler ile birlikte Spotify ile işbirliğine giderek kullanıcılarını listelerini paylaşmaya ve birlikte dinlemeye motive etmeye çalışan Facebook bu özelliği çok fazla öne çıkaramadı ama Spotify gibi programlar son bir yılda gerçekleştirdikleri ataklar ile kendi kullanıcı kitlelerini yaratmayı başardılar. Kısacası 2015’te markalar önce kime, hangi içeriklerle ulaşmak istediğine, daha da önemlisi nasıl bir etki yada aksiyon yaratmak istediklerine karar vermeli ve yukarıda bahsettiğimiz platformlardan en uygun karmayı belirleyip stratejilerini bu doğrultuda kurgulamalı.

Detaylı bilgi için Berkant Kuru’ya (VivaKi Turkey- Paid Social Media Supervisor) mail (berkant.kuru@vivakiturkey.com) atabilir veya telefonla (+90 212 315 9999) ulaşabilirsiniz.

Kaynakça: 1- http://www.connectedvivaki.com/bir-dakikada-internet-infografik 2- http://www.larrybodine.com/youtube-is-the-second-largest-search-engine-on-the-internet 3- http://techcrunch.com/2014/12/10/not-a-fad/ 4- http://blogs.forrester.com/nate_elliott/14-04-29-instagram_is_the_king_of_social_engagement